21 Mayıs 2009

YORGUNLUĞUN SEBEBİ...


Zavallı hayvanın dili, bir karış dışarı sarkmış.

Evet, çok yorulmuş ama, yorgunluğunun sebebini, tahmin bile edemezsiniz...

Fotoğraflar, Bartın'da Terkehaliller Köyü mevkiinde çekilmiş. Bir sürücü, zavallı köpeği, otomobilinin tampon bölümüne bağlamış, götürüyor. Belli ki, arabası, köpeğinden değerliydi, o yüzden hayvanı içeriye almamış.

Sürücü, ne kadar da yavaş gitse, köpek, aracın hızına yetişmekte, zorlanıyor. Üstelik de, hava çok sıcak. Zavallı köpeğin dili, bir karış dışarı çıkmış. Yorgunluğu, her halinden belli oluyor.

Aracın içindeki hayvan ise, arkada sürüklediği köpeğin yaşadığı acı ve sıkıntıyı anlayacak halde ve kapasitede değil. Çünkü, kendi aracının rahat koltuğunda oturuyor. Çünkü, kendisinin sürüklediği köpek kadar dahi, zeka ve akıl sahibi değil. Çünkü, kendisinin insanlıktan en küçük bir nasibi yok.

Böylelerine, normal insanlara verilen ceza şekillerinden verilmesi, bence diğer insanlara haksızlık olur. Hakimin buna vermesi gereken ceza; Bir Psikoloji Kliniğinde, akıl ve ruh sağlığı yönünden muayeneden geçirilmesi. Daha sonra da, verilecek raporu ve yaptığı eylemleri gösteren fotoğraflarla birlikte, 6. ay boyunca boynuna asılarak, şehirde dolaşması. Bu cezanın sonunda da, tekrar klinikten iyileştiğine dair rapor alarak, Hakime götürmesinin sağlanması, gerekir.

Sizin aklınıza gelen, daha güzel bir cezalandırma şekli varsa, aşağıya yorumunuzla belirtiniz, lütfen.
O ANLAR, AA MUHABİRİ SELİM BOSTANCI'NIN KAMERASINA BÖYLE YANSIMIŞ




Haber ve fotoğraflar, İNTERNET HABER adresinden alınmıştır.

27 YORUMLAR :

glgn dedi ki...

evet breda bende bugün gazete de okudum ..içim parçalandı..ceza vereceksin bu adamlara onu bile anlayabilecekler mi diye düşünüyorum.."ne oldu ki,bu hayvanı besliyorum ben,yemek veriyorum "diyecek..

Zeugma dedi ki...

Olmaz böyle şey ama..
Aman Allahım yaaa!!!
Ömrümde görmedim,duymadım böyle şey..
Zavallı köpek kimbilir ne acılar çekti. İçim sızladı çok feci.
Bir kere bu yaratıktan insan diye bahsetmek çok ama çok yanlış.
Verilebilecek ceza olarak da ''aynısını yaşatmak'' derim. Aynısını ama..
Başka da bir şey gelmiyor aklıma sevgili Arzucuğum..
Çok üzgünüm şu an :(
Başka da aklıma bir şey gelmiyor.

Arzu Breda dedi ki...

Sevgili glgn,

Bu duyarlılığın ve duygularını bizimle paylaştığın için, çok teşekkür ederim. :))

Hayvanı beslemek yeterli mi?.. Ona sevgisini göstermedikten sonra, hiç hayvan beslemesinler daha iyi. Eğer hayvan sevgisi varsa, beslesinler.

Sorsan, "ama ben hayvanları çok seviyorum" derler. Halbuki, onları kendi menfaatleri ve amaçları için kullanmak dışında bir şey yapmazlar. Ya avcılıkta kullanırlar ve etmedikleri eziyet kalmaz, veya evini ve bahçesini korusun diye eğitirler, yine türlü zorbalıklıklarla eğitmeye çalışırlar.

Bunların hepsinin elinden alacaksın hayvanları ve bir daha da hayvan bakmalarına müsaade etmeyeceksin.

Hayvan besleyecek kişide, öncelikle kalbinde sevgi olması gerekir. Ama, çoğunlukla sevgiden mahrum kişilerin hayvan beslediklerine şahit oluyorum. Bu durum, bizim ülkemizin karakteristik bir özelliği midir? Sorumu yyine kendim de cevaplamalıyım. Evet, ülkemizin eğitim ve hukuk sorunu olarak görüyorum. Ne eğitimimiz doğru işliyor, ne de kanunlarımız. Sokakta eziyet edilen bir hayvan gördüğümüzde, başımızı çevirip gidiyoruz. Ne orada olaya müdahale ediyoruz, ne de ilgili yerlere şikayet etme gereği duyuyoruz.

Sonuç; Biz adam olmayız...

Gokhan Kaynak dedi ki...

Bunu yapan sahsi afrikaya yollarsin, kabile kabile gezdirir butun adetleri uygulmasini saglarsin, Once sorarsin muko mu olummu diyecevabini aldiktan sonra ucagin kuyruguna cirilciplak ayagindan baglayip Turkiyeye yollarsin. kaplan emele cirmalatirsin..sonrasinda mukolarin eline verirsin.. onlar guzel ilgilenir bu HAYVANOGLU HAYVANla !!!!!*&*&&^^gu

Arzu Breda dedi ki...

Canım Zeugmacım,

Haberi okurken, tüylerim diken diken oldu. Dedim, bu haberi blogda paylaşmalıyım. Her ne kadar üzücü bir haber olsa da, duyarlı arkadaşlarımın bundan haberi olsun istedim.

Verilecek ceza konusu, o kadar önemli değil aslında. Önemli olan, çocukları yetiştirirken, ona vermemiz gereken eğitimde, hayvanlara nasıl davranılması gerektiği de iyice belletilmeli. Okullarda buna gereken önem verilmeli. Yoksa, ülkemizde cezai müeyyideler o kadar da etkili olmuyor, bu tür konularda.

Canım benim, bu duyarlılığın için sana da, çok teşekkür ediyorum. Biliyorum zaten, her türlü insani davranış konularında duyarlı olduğunu.

Öpüyorum canımcım.. :))

Arzu Breda dedi ki...

Sevgili Gökhan,

Tanzanya'dan bloguma hoş gelmişsin.. :)

Çok güldürdün beni, muko olayına.. Hele, Panter Emel olayı çok iyiydi.. Gerçi sen kaplan dedin ama, olsun.. :))

Ama, dediğin cezaların hepsini fazlasıyla hakediyorlar.

Çok teşekkürler, Gökhancım..

Türkiye'den çok çok selamlar... :))

Sevgiyle kal..

DORİS dedi ki...

bence kısasa kısas olmalı onu da bağlayıp böyle sürmeli bir arabanın ardında..

şirinem dedi ki...

:( Gerçekten çok üzücü ve yanlış ama bu bir köpeğe yapılan ya insanlara yapılanlar böylesine duyarsız acımasız insanları ne yapmak lazım bilmem aslında köpeğin yerine onu koymalıki ne yaptığını anlasın :) anlama kapasitesi varsa tabi

Arzu Breda dedi ki...

Sevgili DORİS,
ve
Sevgili şirinem,

O zaman, biz de onun gibi acımasız ve vidansız durumuna düşeriz. Bu işin de bir orta yolu olmalı ve biz bunu bulabilmeliyiz.

İnsanca olan bir yol ve insanca davranmayı öğretecek bir yol olmalı.

Bu konuda duygularınızı paylaştığınız için, her ikinize de, çok teşekkür ederim.

Sevgiyle kalın, ikiniz de...

NoEngel dedi ki...

Sevgili Arzucum,
Bence bunun yapan şahsı aynı şekilde arabanın arkasına bağlayıp üç km arkasından koşmasını sağlamak en iyi ceza olacaktır.Bu adama hayvandan farkı yok diyeceğim ama o masum köpek bile bu şahıstan daha değerli.
İyi Geceler Arzucum.
Sevgiyle kal...

Arzu Breda dedi ki...

Sevgili NoEngel,

Sanırım, verilmesi gereken ceza konusunda, genel eğilim, köpeğin yerine sahibinin bağlanarak, aracın peşinden koşturulması yönünde.

Aklının başına geleceğini garanti etse, ceza uygulansın derim. Ama, yine de emin değilim.

Canım, duyarlılığın için, çok teşekkür ederim.

İyi geceler, canım...

Sevgiyle kal..

malikocas dedi ki...

ben bu tür olaylara ses çıkartmıyanlarada kızıyorum ya illaki bir tepki verilebilir gerek tatlı dille gerek alaya alarak ama bir tepki verilebilir ben bu anı yaşasam tabi tepkim çok daha sert olurdu cezasını veremesemde o köpeği kurtarırdım sanırım yada bir güzel dayak yerdim ama ne biliyim bir şey yapılır muhakak...

siminya dedi ki...

yapıyor türk insanı bunu, hayvanları henüz tam kavrayamadık onlara nasıl davranacağımızı bilmiyoruz, öğrenmedik. eğer bir evde bir kedi misafir ediliyor ve kafası okşanıyorsa o evdeki çocuk büyüyünce kedileri sever.. bunu küçük yaşta ailesinden görmeyen insan ne yapar? şu yukardaki aşağılık hareketi..
hayvan sevmeyi öğretin bize

MiM dedi ki...

küfür edecem hayvanoğlu hayvan demeye dilim varmıyor. dangalakoğlu dangalak!

Adsız dedi ki...

Bu ve bunun gibi vahşilikler gittikçe artıyor maalesef. İnsanoğlu bozuluyor. Eskiden köpekler istisnasız kedileri kovalardı, artık arkadaş görüyoruz onları. Peki ya insanları...?
Geçen hafta bir köyde şöyle bir şey duydum köylüler sohbet ederken, afedersiniz bir adi, bir alçak, samanlığa giren bir köpeği kovmak istiyor ve köpeğe oldukça hınçlı, nedenide şu, adamın hayvan yemlerinden yemiş köpek aç kalınca..kovmak isterken hayvan hırlamış doğal olarak, ve bu insan hayvan ordan diğreni alıp köpeğe saplamış, kaldırıp atmış. (Diğren, samanları kolay atmak için 4-5tane ucu sivri şiş şeklinde birşey) Yok yokk..insanlık ölüyor, insanlık yavaş yavaş yok oluyor. Bu adama ne mi yapmalı? Bence bu varlığın çocukları varsa elinden alınmalı, ki onun gibi varlık olmasınlar, insan olsunlar. Ve bu varlığa bir köpek bakım evinde bir yıllık onlara bakma cezası vermeli en az. Sürüklediği o güzel masum hayvanın pisliği o adama temizletilmeli, ve diğer yüzlercesinin..
BİR ERKEK

Arzu Breda dedi ki...

Sevgili Malik,

Dayak yemeyi göze alma, cesaretin ve bu duyarlılığın için tebrik ederim. :))

Bizim insanlarımız, sadece bu tür olaylara sessiz kalmıyor ki, her olaya sessiz bir toplumuz biz. Fakat, gereksiz yerlerde de ses çıkarmasını biliriz.

Bu duyarlılığın için, çok teşekkürler.. :))

Arzu Breda dedi ki...

Canım Simincim,

Evet, malesef bizim insanımız bunları hep yapıyor. Mesela, şu senin yorumunun altına yazan "Adsız BİR ERKEK" arkadaşımızın yazdıkları, haberdekinden de kötü:
"Geçen hafta bir köyde şöyle bir şey duydum köylüler sohbet ederken, afedersiniz bir adi, bir alçak, samanlığa giren bir köpeği kovmak istiyor ve köpeğe oldukça hınçlı, nedenide şu, adamın hayvan yemlerinden yemiş köpek aç kalınca..kovmak isterken hayvan hırlamış doğal olarak, ve bu insan hayvan ordan diğreni alıp köpeğe saplamış, kaldırıp atmış."

Şimdi, bu adamı ne yapmak lazım??.. İnsan şaşırıyor, sorunun cevabını bulmakta zorlanıyor.

Bu tür olayların önüne geçmenin yolu, senin de değin gibi; Ailelerin, çocuklarına küçük yaştan itibaren, hayvan sevgisini aşılamalı, onlara nasıl davranılması gerektiği öğretilmeli. Başka yolu yok bunun.

Canım, son cümlene bayıldım... Tam da, bir başlık adı gibi oturtmuşsun, yazının sonuna.. "Hayvan sevmeyi öğretin bize"

Canımcım, bu güzel yorumun ve şu harika başlık için, çok teşekkürler..

Öpppptüm canımmmm.

Arzu Breda dedi ki...

Sevgili MiM,

Aman aman!!.. Sakın küfür etme, yasak bölgedesin.. :)

Fakan en güzelini söyledin. Evet, onun babası da dangalaktır, kesinlikle.

Teşekkürler bu güzel yorumun için.. :))

Arzu Breda dedi ki...

Sevgili Adsız BİR ERKEK,

Anlattığın olay, gerçekten tam bir vahşilik. Başka ne söylenir bilimiyorum. Bunu yapana "insan" denirse, o zaman diğerlerine ne demek lazım gelir, şaşırmamak elde değil.

Ayrıca, bulduğun ceza yöntemi de, hiç fena değil doğrusu. Hiç olmazsa, bir işe yaramış olur. Böylesine orada da güven olmaz. Dikkatli olmak lazım...

Bu konudaki duyarlılığın ve bu duyarlılığını bizlerle paylaştığın için, çok teşekkürler..

Sevgiyle ve bu duyarlılıkta kal..

untilwesaygoodbye dedi ki...

Köpekler neden sadık dost yaa... Bence her zaman olmamalı...

Arzu Breda dedi ki...

Sevgili Koray,

Bu soruyu senin sormaman gerekir. Çünkü, sen bir öğretmensin.

Aslında, köpeklerin sadık ve dost olmaları kavramı, insanların insani bir kavramı diğer canlılar içinde kullanma gereği duymalarından doğan ve bu nedenle kullandıkları bir kavram olduğunu düşünüyorum.

Bu konuda, sen ne düşünüp, yorumlarsın bilemem.

aktifmutfak dedi ki...

sevgili Breda..Hayatımda böyle vicdansızlık görmedim..Bu adamı arabanın arkasına bağlayıp saatlerce koşturmak lazım.Aslında daha hain şeyler yapmak lazım ama neyse....Hayvan sevmeyen insanlar neden hayvan besler ki...Hayvanlara kötü davranmanın cezası ağır olmalı..Hangi hayvan olursa olsun.Aslında bunu yapan adama insan demek yanlış olur.sevgilerimle canım..

Arzu Breda dedi ki...

Sevgili Aytaç,

İlk "Aslında" ile başlayan cümlene, ben de katılırdım. Ama, bu sabah iyiliğim üsümde, o nedenle başka türlü düşünmek istiyorum.

Aslında, o adamın suç ortağıyız, toplum olarak, hepimiz. Güya %99'u müslüman olan bir toplumuz. Fakat, dinimizin gerklerini yerine getirmeye çalışırken, en önemli emir ve yasaklarını dikkate almadan, olsada olur, olmasa da şeklindeki tavsiyeler için, biribirimizi yiyiyoruz.

O adamın yaptığı suça, onun anne-babası da en az onun kadar iştirak etmiş sayılır. Çünkü, bir insana, her türlü sevgi, çocukken verilir. Çocukluğunda sevgisiz büyüyen biri, çevresine ve topluma nasıl sevgi verebilsin?!..

Canım, bu duyarlı bakış açın ve bunları bizlerle paylaştığın için, çok teşekkürler.

Sevgiyle ve sevdiklerinle kal.. Tüm yaşam boyu.

UÇURTMA;) dedi ki...

yazık yaaa gerçekten çok yazık,

Adsız dedi ki...

Once kendini sev demişler ki sonra cicekleri bocekleri hayvanları ve insanları sevebilesin.. Sevgi yoksunu bi dunyada yasıyoruz sanırım..Bazen kameralara yansıyor bazense canlı sahit oluyoruz böylesine sevgi eksikliklerine

Savaş Çocuğu dedi ki...

Şaka gibi resmen sinirlerim gerildi. Allah bunun hesabını soracaktır inşallah. Yazıklar olsun :(

Hayatımız okul dedi ki...

yazıklar olsun aslında arabanın şöförünü çıkarıp arabayı köpeğe sürdüreceksin ozaman koşmanın ne demek olduğunu anlardı

EkleBunu Sosyal Paylaşım Butonu