Açılımcı geldiiii anııımmm…

Her şeyde başladı açılmalar, saçılmalar.. Eh Blogger’de kimden aşağı. Hem de, Blogger’in 10. Kutlu Doğum Günü dolayısıyla daha ne etkinlikler yapacaklarmış. Neler var gelecek programlarda neler.. Pek yakında çıkar hepsinin kokusu merak etmeyin.

Şimdi bu doğum günü dolayısıyla ilk çıkan promosyon, bir etiket bulutu. Amaaaan!! Hııh başka bişe bulamadılar mı?? Dediğinizi duyuyorum ta buralardan. Aman sakın onlar duymadan kesin bakin sesinizi.

Blogger şablonunuza etiket eklemek hiç bu kadar kolay olmamıştır. Siz de inanamayacaksınız. Hele kaldırması daha da kolay. :) Şaka şaka.. Elbette bütün eklentilerin kaldırması çok kolaydır. Yani gadgetlerin demek istedim.

Şablonunuza gadget eklemeyi biliyorsunuzdur. Ama, ben bilmeyenler ve yeni başlayanlar için izah edeyim. Bu söylediklerim aynen, herhangi bir cenaze namazına gittiğinizde, imam efendinin cemaate söylediklerine benzedi. Cenaze namazını kılmayı genelde herkes bilir ama, imam efendi ilk defa cenaze namazına katılacak kişiler olabileceğini düşünerek, cenaze namazının nasıl kılınacağını tarif eder. Ben de işte tam da böyle bir durum olabileceğinden hareketle, bir gadget nasıl eklenir onu anlatayım sizlere. Çoğunluk için çok sıkıcı gelecektir ama, n’apalım ki yeni başlayanları da düşünmek zorundayız. Evet, hanımlar ve beyler, muhterem cemaat.. Lütfen safları düzgün ve sık yapalım.

Önce, Kumanda Paneli’ni (Control Panel) açıyoruz. Sonra burada Yerleşim’i (Layout) tıklıyoruz. Tıkladığımızda zaten otomatik (default) olarak Sayfa Öğeleri (Page Elements) pırt diye açılacaktır. Sayfa açıldığında da göreceğiniz gibi, aynı sizin blog sayfasının tıpkısının aynısı, yani blog sayfanızın uydudan görünüşü. Ya bak, adamlar senin sayfanın uydudan fotosunu çekip senin kullanımına sunuyorlar. Neyse, lafı fazla uzatmayalım da kafalar karışmasın. İşi bilenlerin de kafaları karışıp bildiklerini de unutabilirler. İmam da, ikinci kez tarif etmez. Ondan sonra al başına belayı. Cenaze namazını yanlış kıldın. Acaba, yanlış kıldığım bu namazdan dolayı adam yada hatun kişisi cehenneme filan giderse, orda da benim yakama yapışıp beni de cehenneme çekerse, diye de akla gelmiyor değil. Bak yine ne diyeceğimi unutturdunuz bana da. Hıh hatırladım. Şimdi o sayfada bu etiket bulutunu nereye koymak istediğinizi belirleyip. O belirlediğiniz sütundan bir “gadget ekle” butonuna basınız. Hepiniz bastınız değil mi? Hıh tamam işte, şimdi orada açılacak olan kapıdan geçip sağdaki yoldan koşarak cennete ulaşırsınız. Sakın soldaki yola sapmayın cehenneme çıkabilir.

Ya baksanıza!!.. N’apcaksınız siz bu etiket bulutunu??.. Benim canım da anlatmak istemiyor zaten. Siz oradan seçin işte “Etiketler” yazan gadget’i . Zaten göreceksiniz, her şey Türkçe anlatılıyor. Size bir çok seçenek sunuyorlar. İsterseniz etiketlerin tümünü seçersiniz. İsterseniz “Seçilen etiketleri” seçin ve altında “Düzenle” yazan yere tıkladığınızda bütün etiketleriniz, eteğinizden odanın ortasına saçılıverir. Oradan beğendiğiniz kadar etiketi alıp tekrar eteğinize doldurabilirsiniz. Yani, etiketlerin yanındaki kutucukları işaretleyin diyorum.. Kime diyorum ben ya. Hey kardeş!!. Sana diyom bacım, tamam yenisin de, Türkçe de bilmiyor musun?? Bakın orada her şey Türkçe yazıyor. İster alfabetik seçersin, ister sıklığa göre.. İster liste şeklinde, istersen bulut seç, keyfin bilir. İstersen boş kutuya bir çizik koy, etiketlerin sayıları yanında belirsin.

Ha bu kadar işte.. Bas şimdi “Kaydet” tuşuna. Tamam mı?.. Hah, şimdi bi de uydu görüntüsü sayfandaki “Kaydet” tuşuna bir yumruk at. Şimdi bilogunu açıp güle güle kullanabilirsin. Eyi günlerde kullan, başında paralansın. Yok ya, onu öyle demiyorlardı. Başka yerde söyleniyordu ama, neyse sonunda bitti de kurtuldum şu etiket zımbırtısından. Zaten yazı yazmak canım istemiyor. Ama bu etiket zımbırtısı da daha yeni çıkmış. Başkası yazmadan ben yazayım dedim.

Bu etiket zımbırtısından bizleri haberdar eden Blogger Buster sitesinin sahibesi Sevgili Amanda’ya da çok teşekkür ederiz. Gerçi ben sitesinde kendisine teşekkürümü ilettim ama, buradan da tekrar bir teşekkür etmek elimize dilimize yapışmaz. Yorum yapanların diline de yapışmıyor, bilginiz olsun.

Herkese sevgiler gönderiyorum..

Küçük Papatyanın Büyük Öyküsü..

Bir zamanlar küçük bir papatya varmış. Bu papatyacık, kocaman bir kayanın siperciğinde yaşarmış. Çevresinde ballıbabalar, katırtırnakları, utangaç mavi mine çiçekleri açarmış. Her sabah, gün doğumunda bütün çiçekler uyanırmış. Sabah aydınlığıyla genişleyen gökyüzünü izlerler, mutluluk türkülerini bir ağızdan söylerlermiş. Hepsi birbiriyle dost, hepsi arkadaşmış.

Aradan uzun bir zaman geçmiş. Günlerden bir gün, bizim küçük papatya her zamanki gibi tan atımında uyanmış. Uyanmış uyanmasına ama, eskisi gibi keyfi yerinde değilmiş. İncecik gövdesi kırılıp dökülüyormuş. "Herhalde akşam yağan yağmur yüzünden hastalandım." diye düşünmüş. O sırada gözü, yakın arkadaşı ballıbabaya ilişmiş. Zavallı ballıbaba, ıslak toprağa serilmiş, yatmıyor mu?.. "Ne oldu sana kardeşim." diye seslenmiş ballıbabaya.. Ballıbaba, başını güçlükle papatyaya çevirmiş. Gözlerinden ip gibi yaş akıyormuş. "Bu soruyu yalnız bana sorma papatyacık. Hepimiz perişan durumdayız. Öteki arkadaşlar da benim durumumda. Akşam durmadan yağan yağmur toprağı alıp götürdü, çiçeklerin kökleri dışarda kaldı. Hepimiz yavaş yavaş ölüyoruz." Papatya, duyduklarına inanamamış, çevresine bakınmış, bir düşte karabasan gördüğünü sanmış. "Peki” demiş. “Ben neden hala ayaktayım? Neden benim köklerim sapasağlam toprakta?" Öteden mavi mine sızlanmış. "Çünkü, seni koruyan bir kaya var. Onun siperinde yaşıyorsun. Sonbahar yağmurları başladı. Bizler yağmur selinden kendimizi koruyamayız. Bundan kaçış yok. Elveda güzel yüzlü papatya" demiş.

Papatya dostlarının birer birer yağmur sularıyla gidişini izlemeye dayanamazmış. "Hayır! Tükenişinize dayanamam. Ben gelecek yıl da burada olacaksam, sizler de benimle kalmalısınız." diye isyan etmiş. "Peki, nasıl olacak?.. Bu imkansız!" diye ağlıyormuş küçük çan çiçeği.

Papatya, kolay kolay vazgeçmezmiş. Dirençli ve kararlıymış. "Sizleri bırakamam.” demiş. “Hepiniz tohumlarınızı bana verin. Onları gelecek yıla kadar, kendiminkilerle birlikte saklayacağım. Ya birlikte tükeniriz, ya da birlikte yaşarız." Sonunda arkadaşlarını ikna etmiş. Hepsinin tohumlarını bir bir toplamış.

Ondan sonraki zamanını harıl harıl çalışmakla geçirmiş papatyacık. Kökleriyle sımsıkı toprağa sarılmış.Gövdesini genişletmiş. Giden arkadaşlarının tohumlarını göğsüne yapıştırmış. Kış gelmiş. Kötü rüzgarlar önüne gelen ne varsa almış götürmüş. Papatya kayanın kuytusuna saklanmış. Rüzgara, yağmura ve kara karşı direnmiş, dayanmış. Zehir gibi soğuk havada, tohumlar donmasın diye, onlara daha bir sıkı sarılmış. Gözleriyle durmadan güneşi aramış. Bir parça gün ışığı görse yüzünü, gövdesini güneşten yana çevirirmiş.

Ama, o zorlu kışı geçirmek, öyle sanıldığı kadar kolay değilmiş. Toprağa öyle tutunmuş ki, soğuktan tohumları korumak için, kökleri kalınlaşmış. Sonra, yaprakları uzamış, güneşi izleyen yüzü büyümüş, büyümüş, büyümüş...

Sıcak yüzlü ilkbahar, geldiğinde, dimdik ayakta bulmuş, bizim güneş yüzlü çiçeği. Ama, artık o bir Ayçiçeğiymiş. Hiç bir tohum zedelenmeden, onunla yaşıyormuş. Dostluğun ölümsüz öyküsüdür Ayçiçeği. O gün, bugündür güneşi izler, dururmuş. Söylentiye göre, dünyayı ve yürekleri aydınlatan güneş, sevginin ta kendisiymiş.

*****

Eh.. Böyle bir dayanışmaya, böyle güçlü dostluğa kolay kolay rastlanmaz..Yeter ki kendi küçük de olsa, kocaman yüreğiyle bir papatyanın sevgisini taşıyabilelim.

Şimdi, sizlere bir ev ödevi; Okuduğunuz bu öyküden çıkaracağınız ders nedir? Hadi bakalım! Kolay gelsin.. Bir birinize bakarak, kopya çekmek yok. Kopya çekenin, ben de kulağını çekerim. :)

VAHŞİ AMA, ÖZGÜR...

Sevgili okuyucularım, aşağıda yayınladığım haberi, ajanstan readerime düşüp, okuduğumda gözlerime inanamadım. Herhalde yanlış okuyorum dedim. Yahut da, haber ajansının değil de, başka bir bloggerin bir şaka haberi diye düşündüm. Fakat, dikkatlice incelediğimde, öyle olmadığını ve haberin gerçek olduğunu anladım. Ve haberi sizlerle paylaşmaya karar verdim. Buyrun işte, ajansımdan gelen haberin detayı, olduğu şekliyle aşağıda sizi bekliyor.

*****

Vanİsa’nın Sarı Han ilçesine bağlı Kadınlar köyünün Özgür Kızlar Gölü mevkiindeki ormanlık alanda sayıları 1500’e ulaşan dişi Tarzan'ın yaşadığı belirlendi. Çevre köy ve kasabaların erkekleri tarafından taciz edilip, öldürüldükleri öne sürülen dişi Tarzanların, koruma altına alınmasına yönelik çalışma başlatıldı.

Alınan bilgiye göre, 1942 yılında istemediği bir erkekle zorla evlendirilen ve ondan hamile kalan bir kadın, kocasının baskı ve şiddetine dayanamayarak evden kaçmış ve yapılan tüm aramalara rağmen bulunamamış. Hamile kadın uzun bir süre, Kadınlar köyüne 10 kilometre mesafedeki Özgür Kızlar Gölü mevkiindeki ormanlık alanda mağaralarda saklanmış. Burada kendi başına doğuran kadın, bir kız çocuğu dünyaya getirmiş.

Kızı ile ormanda yaşayan kadın, kızını orada büyütmüş, erkeklerden saklamış. Ancak, kızın büyüyüp genç bir kız olmasından sonra, sık sık ormanlık alandan uzaklaştığı sıralada, yakın köylerden bazı erkeklerin tuzağına düştüğü ve erkeklerin tecavüzüne uğradığı, bunun sonucunda da, bir çok defa hamile kalarak, bir çok kız çocuğu doğurduğu anlaşılmıştır.

Zaman içinde, bu ormanlık bölgenin zirvesinde kendilerine bir koloni kuran ve çevrelerini de koruma altına alan bu kadınlar, hem cinsel ihtiyaçlarını karşılamak, aynı zamanda da çoğalma gayesi ile çevre il ve ilçelerden gözlerine kestirdikleri erkekleri kaçırıp, gözlerini de bağlayarak, yaşadıkları yere getirdikleri ve burada onlarla ilişkiye girdikten sonra, tekrar kaçırdıkları yere götürerek serbest bıraktıkları öğrenilmiştir.

Yaşadıkları vahşi hayatın şartlarından etkilenerek, vahşi bir yaşam şekline ve karaktere sahip oldukları yapılan incelemelerden anlışılmıştır. Bu şekilde vahşi ve özgür bir yaşam süren bu kadınların sayısı, 57 yıl içinde 1500’e ulaştığı alınan bilgiler arasındadır.

Vanİsa valiliği tarafından yapılan açıklamada; Bu vahşi kadınların zarar görmelerinin önüne geçilmesi amacıyla, kadınların yaşadıkları alanın koruma altına alınacağı ve bölgenin turizme açılması amacıyla bir milli park yapımının plandığı söylenmiştir. Böylece, hem kadınlar bu alanda özgürce yaşamlarını sürdürecekler, hem de ülkenin turzim gelirine bir katkı sağlanmış olacaktır.

*****

Yukarıdaki habere inanmadıız değil mi? İnanmadınız elbette.. Çünkü, inanılası bir haber değil, öyle mi?

Evet, böyle bir haber var. Fakat, haberi biraz değiştirerek sundum sizlere. Değiştirdiğim kısımlar, yer adları ve kadınlar. Haberdeki inekler ibaresini, kadınlar şeklinde değiştirince, yukarıdaki gibi bir haber düştü ajansımıza. Haberin gerçek şeklini aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz. Sizi yanılttığım için ve "inek" kelimesi yerine "kadın" kelimesini koyduğum için, (özellikle hemcinslerim) bana kızmadınız umarım.

TÜRKİYE'NİN ÖZGÜR İNEKLERİ... Haberin detaylarını burada bulabilirsiniz.

Objektifimize poz veren bir Yerli Amazon..

Bodrum değil Tunceli

Bir zamanlar askeri operasyonların yapıldığı Tunceli'nin Kutuderesi Vadisi'nde bulunan Munzur Çayı sahili şimdi tatilcilerin gözdesi...Munzur çayı sahlilindeki renkli görüntüler Bodrum'u aratmıyor.

***

Yukarıdaki başlık, Hürriyet Gazetesinin10/08/2009 tarihli bir haberinin başlığı. Habere ayrıca, MUNZUR ÇAYI'NDAN FOTOĞRAFLAR diye bir link konmuş. Bu linkteki bazı fotoları aşağıya aldım.

Ayrıca, resimlerin yayınlandığı galerinin altında, bu resimlerle ve haberle ilgili yapılan yorumları da, aşağıdaki resimlerin altına kopyaladım. Yapılan yorumların bir çoğu, bu durumun çok olumlu bir gelişme olduğunu belirtirken, bazı yorumcular da siyasi görüşlerine göre yazmayı uygun bulmuşlar. Kimi de, diğer yorumculara cevap teşkil eden cevaplar vermişler. Ben yorumların hiç birini ayırmadan yayınlamayı uygun buldum.

Benim yorumum ise; Sevgili Tunceli’li kardeşlerimizin, ülkenin diğer başka yörelerinde yaşayan insanlarımızdan hiçbir farkı olmadığı, hatta bazı üstün meziyetlerinin olduğunu belirtmekten memnun olduğumu söylemek isterim. Orada yaşayan kardeşlerimizin ihtiyacı olan sadece, barış içinde, huzurlu bir ortamdan başka bir şey değildir. Bu istek de, tüm yurttaşlarımız için olduğu gibi, onların da en doğal haklarıdır.

Bodrum sahillerinden ve orada güneşlenen güzellerden neleri eksik?
Hiç de farkları yok, değil mi..

Tunceli'nin güzel mankenleri, sere serpe güneşten nasipleniyorlar..

Tunceli'nin güzel mankenlerinden X.. Sultan(!)
Munzur'un serin sularından çıkarken, objektiflere de poz vermeyi ihmal etmiyor..


İşte! Munzur sahilinden objektiflere yansıyan iki Tunceli'li güzelimiz...


Bunlar da, Tunceli'nin küçük mankenleri..
Barış ve huzurun herkesi nasıl etkilediği, resimlere de yansıyor..


Tunceli'li bir baba, küçük kızına Munzur da yüzme öğretiyor..


Objektiflere yansıyan Munzur sahilinden başka bir enstantane..


Munzur'dan başka bir görüntü..


Munzur sahilinde plaj valeybolu oynayan Tunceli'li gençler..

Habere ve resimlere yapılan yorumlar: (İlgili haberin yorum sayfasında soyadları ile birlikte verilmiş olsa da, sadece, isimleri ile soyadların baş harflerini aldım.)

kaan angel
tunceli dogunun en kültürlü kentidir dindarım diye gecinen pisliklerin numaralarının sökmedigi bi kaç şehrimizden biridir, tunceli halkına saygılarımı we sewgilerimi sunuyorum..

Mustafa T.
Bence doguya geri kalmis diyenler geri kalmis. Goruntu muhtesem ve medeni. Esas ulkenin batisina gelin ve kiyafet kanununun nasil ayaklar altina alindigini gorun. Erkegi kadini arap ulkelerine yakisir kiyafetler giymekte adeta yarisiyorlar.

Supernova .
çok sevindim bu görüntülerle,doğunun karanlık ürkütücü yüzünün bu şekilde değişmeye başlaması çok sevindirici.Terör lanetide bittiği zaman herşey çok güzel olacak.

balvann
Tunceli ilimizin halkı bölgenin en okumuş ve oransal olarak bkaılınca en modern yaşayan,kadın erkek eşitliğine önem verip aşiret-ağalık kültürlerinin barınmadığı,feodalitenin olmadığı ancak nüfusunun maalesef 40 bin gibi çok düşük rakamlara düştüğü insanlarımızdır.

Cem T.
Tunceli'yi seviyorum.
Bölgedeki diğer illere bakıldığında bozkırda bir çiçek gibi.
Yüksek eğitim seviyesi,feodal etkiyi minimize etmiş,gelişmiş özgür düşünce.
Hele haberdeki çağdaş plaj manzarası.Bir çok doğu karadeniz plajında bunu göremezsiniz.
Bağnazlığı kırıp batıyı yakalamış.Tebrikler.

ahmet b.
tunceli dogunun en modern kafa yapisina sahip ilidir yillarca teror yuzunden kafasini kaldiramamistir siz gordunuzmu bilmiyorum ama saniyorum doguda halkin tenis oynadigi tek ilimiz

Ali Y.
Bu duruma da bir anlamda Kürt "açılımı" diyebiliriz sanırım. :)

Atilla O.
İYİ EĞİTİMLİ VE AYDIN İNSANLARIMIZIN YAŞADIĞI BİR İLİMİZDİR TUNCELİ. DİN İSTİSMARININ SÖKMEDİĞİ AZ SAYIDA MEMLEKET KÖŞEMİZDEN BİRİDİR. KEŞKE TÜRKİYE ÇAPINDA HER NOKTADA BÖYLE MEDENİ MANZARALARLA KARŞILAŞABİLSE İDİK..

Ümit E.
Çağdaşlığı Tunceli'de bikini giymek, yobazlığı da İstanbul'da haşema giymek ile ölçülendiren zihniyete sesleniyorum... Çağdaşlık,medeniyet insanların kafasındadır. İnsanlar her hali ile insandır.Kaldı ki Ulus devletinde her birey eşittir. Terciihlere saygı duymayı öğreneceksiniz. Tıpkı bikinili gibi

Sadullah S.
Tunceli de ikamet eden Tuncelililer de bu nimetlerden faydalandığı zaman çağ atlamış oluruz. Neyse gene de yurtdışından gelen hemşerilerine bu kadar musamma göstermeleri de ilerleme kaydı dır. Buna da şükür.

y g
fotolardan ne görüyorum biliyormusunz?
ne bikinili kadinlari, ne türbanli kadinlari, ne de sakali adamlari.
gördügüm eger terör bitince cok ama cok güzel bir ülke olcagimiz görüyorum.
cok iyi gelismis bir ülke olcagimiz görüyorum.

Hüseyin A.
Suyun temiz kaldığına mı,Hiç haşeyma lının olmamasına mı şaşalım? Bir çok yerde
srarıklı,sakallı,cübbeli,haşeymalı,burkalı,çarşaflı,şalvarlı çok görünüyor.Bu resimlerde öylesi yok.Palu da Murat suyu çok kirli.Burası temiz.neden acaba.?Nedeni araştırılmaya değer.

dilara
NE GUZEL... ANADOLUNUN BİRÇOK YERİNDE ŞORTLA,ASKILI BLUZLA DOLAŞMAK BİLE GÖZE BATARKEN,TUNCELİDE İNSANLAR BİKİNİYLE ŞORTLA,EN ÖNEMLİSİ KADIN ERKEK HEPBİRLİKTE,GAYET RAHAT SUYA GİRİP GÜNEŞLENEBİLİYOR.TUNCELİ HALKINI BU MEDENİ TAVRINDAN DOLAYI KUTLARIM, DARISI DİĞER ŞEHİRLERİN BAŞINA.

sevketserdar
bakın yorumcuları görüyomusunuz hemen de tunceliyi dersim yaptılar? sanırım gercek vatanseverler gercek türkler gercek turkıye cumhurıyetı vatandaşları yapılan bu acılımların bu insanlara fazla oldugunu gösterir....

Ümit E.
Macit İ. Bey'e cevaptır;
Sahillerimizde veya Tunceli'de bikinili mayolu manzaralara gösterdiğimiz saygıyı haşemalı bayanlara da göstereceğiz. Hepsi bu ülkenin insanları,hepsi bu ülkenin ortak neferleri, İnsanları kıyafetlerine ve tercihlerine göre kategorize edemezsiniz. Biraz "saygınız"varsa!

Mustafa Ö.
İster Tunceli de ister Dersim de... Ne fark eder ki? Senin bu söylediğin dayatmaca mantık o bölge insanına yıllardan beri yapılan bir uygulama. Amaç o bölgeye yatırım yapmayarak geri kalmasını ve gözden düşmesini sağlamak. Sinema bile daha birkaç yıl önce açıldı orada. İsmini değiştir, Cami yap,eee?

ABBYSS WEISSTEIN
ÇOK GÜZEL BİR GÖRÜNTÜ,TUNCELİ BİLDİĞİM KADARIYLA OKUR YAZAR ORANIN EN YUKSEK OLDUĞU İLİMİZ.ÇAĞDAŞLAŞMANIN GÜZELLİĞİDİR.LAİKLİĞİN ASIL AMACI İNSANLARIN HÜR VE ÖZGÜR OLMALARIDIR.BU BAĞLAMDA İSTEYEN HAŞEMA İSTEYENDE BİKİNİ GİYEBİLİR İŞTE ÖZGÜRLÜK BUDUR.SADECE BİRAZ SAYGI,HERŞEYİ GÜZELLEŞTİRİR.

kutsal k.
Hukumetin uyguladigi yasakci zorba istibdat yonetimine karsi tunceli insaninin uygarlik anlayisi adeta bir tokat gibi geldi. Florya gunes plajinda yaptiklari gibi yakinda burayida yuzmeye kapatirlar aman dikkat...

Ümit E.
Tunceli'deki bikinili görüntüleri haberine bile yorum yaparken;
LÜTFEN TERCİHLERE SAYGILI OLUN ve HAŞEMALI BAYANLARIMIZ ÜZERİNDEKİ MAHALLE BASKISINI KALDIRIN. HAŞEMAYI HAŞEMA GİYEN DÜŞÜNSÜN. SİZE NE ? BAŞKASININ ÜZERİNDEKİ HAŞEMA SİZİ NİYE RAHATSIZ EDİYOR ? BİRAZ SAYGI !!!

hasan ö.
DERSIM,DERSIM,DERSIM! TARIHI VE GÖNLÜMDEKİ İSİM BU.

elif a.
Ee çok güzel bir resim ya umarım bu tabloyu bozmaya kalkmazlar!!!!

Osman bey
HALK NE İSTERSE O. OLUR.BÖYLE GÜZEL YAŞAMAK VARKEN HER ŞEHRİMİZİN KENDİNE ÖZGÜ GÜZELLİKLERİ VARDIR DİĞER İLLERİMİZİDE BÖYLE GÜZEL AÇILIMLARINI GÖRMEK İSTERİM.ALLAH HUZURDAN AYIRMASIN.AMİİN

barva
hüseyin t.e..herkes bikini giyecek.açık olcak.kapalı olmak ve haşema giymek yasak.. cumhuriyet bu demek dimi? bu foto dan anladığın buysa başka bi şey demiyorum.. tunceli diyo..tunceli.. bakış açısı ne kadar farklı..

Ümit E.
Hüseyin T.'e cavaptır (2);
Kimse kimseye çarşaf türban haşema kültürünü dayatmıyor. Farkında değilsin herhalde.. Bikinili -bikinisiz-mayolu mayosuz tercihine gösterilen saygı haşemalı bayanlara gösterilmiyor. Kİmse zorla haşema giydirmiyor. Haşema giyene de saygı istiyor.Alışın farklı renklere

Ümit E.
Sayın Hüseyin T.'e cevaptır;
Evet kardeşim, burası demokrat laik aydınlık Türkiye Cumhuriyeti. O yüzden bikinili,mayolu,bikinisiz mayosuz görüntülere rahatça rastlayabileceğimiz gibi haşemalı bayanlarımızın tercihine de saygı duyacağız ve göreceğiz. Haşamayı giyen düşünsün, size ne ?

Metin B.
İşte şimdi ÇAĞ ATLADIĞIMIZ'ın resmi değil mi bu?..Yaşamak ne kadar güzel değil mi,hem de İNSANCA!.

Onder Y. D.
harika. Gözümdeki Tunceli imajı bir anda yıkıldı. İstanbul'da haşema ile denize girenleri gördükten sonra anlıyorumki ya Tuncelililer istanbullulardan daha modern bakış açısına sahip yada istanbullular gittikçe modern bakış açısını kaybediyor.

ulviye k.
Tunceli adı çok yakışıyor bu güzelliğe üstelik tek haşema denilen kılıksızlık örneği de görünmüyor.Bravo Tuncelilere..

Friedrich Wilhelm Nietzsche
İnsanları bulundukları huzurdan dağa gönderen bozuk ve dayatmacı sistemdir.80 cuntasının kurallarını yeniden uygula bu insanlar o sudan çıkıp yeniden dağa koşacaklardır.Ülkemiz artık askeri baskılardan zihniyetten bıkmış durumda .ne mutlu insan ve demokrat olana ne mutlu ki barış isteyenlere.

hüseyin t.
İŞTE ATATÜRK CUMHURİYETİNİN AYDINLIK VE ÇAĞDAŞ YÜZÜ BU.GÜZEL ÜLKEME ÇARŞAF,TÜRBAN VE HAŞEMA KÜLTÜRÜNÜ DAYATMAYA ÇALIŞAN HÜKÜMETE TOKAT GİBİ RESİMLER.HELAL SİZE.

faik t.
BARIŞ A.,Türkiye'de Dersim şehri yoktur.Şaşırdın herhalde.Oranın adı T U N C E L İ. Nekadar meraklıymışsınız her şeyi Kürt milliyetçiliğine bağlamaya.Unutmayın bu gün orada oturanlar TÜRKİYE CUMHURİYETİ'nin sağladığı olanaklarla oturuyor.

ENVER B.
BEN ORADAKİ BAYANLARIN HİÇİRİNİN TUNCELİ Lİ OLDUKLARINI DÜŞÜNMÜYORUM. BU GİBİ YERLERDE BİKİNİ İLE SUYA GİRMEK YERLİ HALK TARAFINDAN OLUMLU KARŞILANMAZ

fahri g.
ne guzel..munzur cayi tunceli ve yurdum insanlari..görüntüler cok hos.hele hele bu sicaklarda nehirlerde yüzmek daha zevkli...

Murat T.
İzmir e neden sizin gibi modern insanlar göç etmez.

Atilla A.
Dersim işte böyle modern bir kentimizdir. Yalnız, bu şehrin gerçek adı Tunceli değil Dersim'dir, umarım yakın zamanda bu saçmalığa bir son verilir.

roni ç.
TÜRKİYENIN HER TARAFI CENNET. AMA HUZURDA ÇOK ÖNEMLİ...

rauf e.
Memleketimizin dogusu resmen bir cennet,guzel nehirleri,daglari,yaylalari milyonlarca yurt ici turisti cekebilecek gucte. Yeterki gerekli yatirimlar yapilsin, guvenlik saglansin.

Murat S.
3-5 KAMYON DENiZ KUMUYLA SAHiLE DÖNER, ALSANA PLAJ VOLEYBOLU SAHASI...
AMAC; HiZMETi, iMKANI olmayip DENiZ SAHiLLERiNE gidemeyen insanlara BELEDiYE olarak HALKIN AYAGINA götürmek degil mi?

AHMET K.
ÜLKEMİZİN HER YANINDA AYRI BİR GÜZELLİK AYRI BİR HAZİNE VAR. KIYMETİNİ BİLELİM. ÜLKEYİ BÖLMEK İÇİN DEĞİL BİRLEŞTİRİP KALKINDIRMAK İÇİN ORTAK HAREKET EDELİM. CUMHURİYETİN AYDINLIK YÜZÜ DERSİM DİYORSUNUZ. CUMHURİYETTEN BERİ DERSİM YOK. TUNCELİ VAR İLGİLİ YORUMCULAR.

Dilek B.
Keşke yeni yetişen gençlerimiz Tunceli ve civarını hep böyle tanısaydı. Bizim çocukluğumuzda Kürt, Alevi, Ermeni, Rum diye kimse kimseyi ayırd etmezdi. Bu ayrımcılığı bilinçli olarak bizlere empoze edenler amaçlarına ulaştı. Umarım herşey daha da güzel olur. Oradakiler de genç ve herşey hakları.

Ceylan C.
dersim zaten bodrumdan, marmaristen daha güzeldir ama malesef kimse bunu bilmiyor...

rauf e.
Memleketimizin dogusu resmen bir cennet,guzel nehirleri,daglari,yaylalari milyonlarca yurt ici turisti cekebilecek gucte. Yeterki gerekli yatirimlar yapilsin, guvenlik saglansin.

Hakkı a.
"İrana doğru gidiyoruz" diyenler bu haberi okusunlarda nereye gititiğimizi iyi anlasınlar.Burası Türkiye burda herkes Dinini ,fikirlerini,istediğini yapabildiği bir yer.Ülkemle gurur duyuyorumya..Her geçen gün dahada iyiye gidiyor ülkem.Canım TÜRKİYEM

mete k.
halen kan akmasindan sozedenler, halen barisin ne demek oldugunu bilmeyenler baksinlar bu manzaraya dusunsunler iyice..kanmi, savgi barismi? secimizini iyi yapin..orda bir halk yasiyo adida Kurt halkidir,,,

Sinan Ö.
Tunceli halkına helal olsun.Çağdaş,aydınlık ve okuma oranı en yüksek ilimiz.Aile ve mahalle baskısıyla kapananlara örnek olsun.

duygu u.
ne biçim insanlarsınız. hiçbir şeyden memnun olmuyorsunuz. bir zamanlar ölümün kol gezdigi yerlerde şimdi insanlar özgürce yaşıyor eğleniyor. insanımız mutlu bundan daha güzel birşey olabilir mi ? siz bazılarınız kötüsünüz yoz, yobaz, hoşgörüsüz ve sevgisizsiniz... sorun sizde asıl.

ulaş d.
Bir izmirli olarak, doğunun modern yüzüyle gurur duydum.

BARIŞ A.
Dersim Halkı kültürlü,okuma yazma oranı diğer Doğu-Güney Doğu Anadolu halkına göre baya yüksektir.Bağnazlık,tutuculuk aşırı muhafazakarlık yoktur.Zaza,alevi ve kürt kardeşlerimizin yaşadığı güzel bir mozaiktir...

Kobi
bütün anadoluyu böyle görmek istiyorum. niçin insanlar anadoluda doğanın imkanlarından faydalanamıyor sadece ege ve akdenizde tatil yapabiliyorlar?

MESUT U.
Kışın daha bi güzel oluyor o suya girmesi karşıya kadar geçin 2 dakıka sonra üzerinizdeki kıyafatler buz tutuyor çok enteresan :)

Macit I.
Istanbuldakiler hasemali, mavi,beyaz donlu, Tunceli, bikinili,mayolu, tebrikler modern Tunceli halki, sizi seviyorum.

İbrahim K.
O kayanın üzerinden yıllar önce bende çok suya atladım . Tunceli halkı cağdaşdır , kültürlüdür o bölgede bir doğa harikasıdır . Kutuderesinde tesislerde mükemmeldir keşke hiç terör olmasada her yıl Munzur vadisine tatile gitsek.

sevketserdar m.
tuncelide askerlık yapan biri olarak yasadıklarımı gozonunde bulundurarak tek cumle '''munzur çayına yazık olmuş ''...

dinamiki c.
tatile çıkmayı bu kadar deniz ve bikiniye endekslerseniz insanlar suyu gördüğü yerde soyunurlar

Bay J nationalist
işte terör denen illetin ülkemizdeki etkisini kaybetmesinin faydaları.. bakın şimdi nasıllar gurbetçiler ve aslen tuncelili olanlar ? insan gibi medeni bi şekilde eğlenip denizin ve suyun tadını çıkarıp Bölücüleri desteklemiyolar .. silah sesi yerine neşe sesi hakim.. devlet başımızdan eksilmesin...

Yamtar K.
Tuncelililer Doğu Anadolunun en modern en çağdaş halkıdır. Bağnaz ve yobaz değiller.

zerze vatcı
tunceliye bak, vay anam.

Gökhan K.
Ayranım yok içmeye, tahtirevalli ile gittim yüzmeye...

Alaettin Ş.
Dersimli değilim ama Dersimliyi severim . Her zaman aydın yüzlü olmuştur . Her zaman çağdaş olmuştur . Ne yazık ki tek yoksulluğu yenememiştir . Onu da hala anlayabilmiş değilim. Halbuki Dersimli çalışkandır , azimlidir , ileri düşüncelidir ama ne hikmetse? Onu da yener bir gün . İnanıyorum .